NİŞANLANMA
Nişanlanma evlenme vaadi ile olmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 118-123. maddeleri arasında düzenleme altına alınmıştır. Nişanlılık için herhangi bir yaş şartı getirilmemiştir, Ayırt etme gücüne sahip olmak aynı zamanda da yasal temsilcinin izninin olması da gereklidir.
Nişanlanma
Madde 118- Nişanlanma, evlenme vaadiyle olur.
Nişanlanma, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça küçüğü veya kısıtlıyı bağlamaz.
Nişanlılara tanınan haklar nelerdir?
-Mal rejimi sözleşmesi yapabilme hakkı
-Tanıklıktan kaçınabilme hakkı
-Bozucu şart belirleyebilme hakkı
-Cayma tazminatı belirleyebilme hakkı
Nişanlılık hangi hallerde sona erer?
-Tarafların evlenmesi
-Tarafların anlaşarak nişanlılığı sona erdirmesi
Not: Taraflar anlaşarak nişanlılığı sona erdirebilirken aynı zamanda nişanlılık tek taraflı olarak da sona erdirilebilmektedir.
-Ölüm
-Taraflardan birinin ayırt etme gücünü kaybetmesi
-Taraflardan birinin gaipliği
Not:Gaiplik evliliği kendiliğinden sona erdirmezken dava açarak sona erdirilirken gaipliğin nişanlılık sürecinde olması halinde ise kendiliğinden sona erdirmektedir.
-Taraflardan birisinin cinsiyet değiştirmesi
-Evlenmeyi imkansız kılacak durumların meydana gelmesi(Mevcut evlilik, akıl hastalığı …)
Nitekim Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2013/758 E ve 2013/1491 K sayılı kararında mevcut evlilik olması halinde nişanlanmanın geçersiz olacağı değinilmiştir.“…Somut olayda, davanın niteliği nişan bozulması nedeni ile hediyelerin iadesi olarak adlandırılmış ise de, davacının nüfus kaydına göre 14.08.2003 tarihinden beri evli olduğu ve bu evliliğin halen devam ettiği anlaşılmaktadır.TMK. 118.maddesinde yer alan düzenlemeye göre nişanlanma, evlenme vaadi ile olur. Gerçekte evli olan birisi bir başkası ile yeniden nişanlanma akdi yapamaz. Yapılmış ise yapılan bu akid geçersiz olup, yasal anlamda nişan akdi olarak kabulü olanaklı değildir. Bu durumda da Aile Mahkemesi tarafından yargılama yapılması mümkün değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese bile mahkemece re’sen nazara alınması gerekir.
Dava, genel hükümlere tabi bir alacak davası niteliğinde olup, görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından esasa girilip, deliller değerlendirilip varılan sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
Nişanlılığın sona ermesi halinde hediyeler geri istenebilir mi?
Nişanlılık sürecinin evlenme dışında yukarıda sayılan sebeplerden birinin olması nedeniyle sona ermesi halinde nişanlı olan taraflar, nişanlıların ana ve babası veya onlar gibi davrananlar alışılmışın dışında olan hediyeleri birbirinden geri isteyebilmektedir.
Değinmemiz gereken bir diğer önemli nokta ise taraflar kusurlu da olsa birbirlerinden alışılmışın dışında olan hediyeleri geri isteyebilmektedir. Maddi ve manevi tazminattan ayrılan önemli bir farktır.
Hediyelerin geri verilmemesi durumunda (aynen ve mislen geri verilmiyorsa) sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanabilmektedir.
III. Hediyelerin geri verilmesi
Madde 122- Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.
Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2013/16931 E ve 2014/1004 Kararında hediyelerin geri verilmesiyle ilgili konuyu ele almıştır.
“…Dava; nişan hediyelerinin iadesi istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 122.maddesi gereğince; nişanın evlenme dışındaki bir sebeple sona ermesi halinde nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları mutad dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değilse karşılığının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince geri verilmesi gerekmektedir. Nişan hediyelerinin iadesine karar verilebilmesi için kusur şartı aranmaz.
Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutat hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir.
Hal böyle olunca mahkemece; yanılgılı değerlendirmeyle, mutad hediye olan ve iadesi gerekmeyen nişan yüzüğünün iadesi yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.”
Nişanlılık sona ermesi halinde maddi ve manevi tazminat istenebilir mi?
Manevi Tazminat; Nişanlılığın sona ermesi nedeniyle taraflar birbirinden manevi tazminat isteyebilmektedir. Ancak burada alışılmışın dışındaki hediyeler gibi ana ve baba ya da onlar gibi davrananlar manevi tazminat isteyememektedir. Burada sadece nişanlı taraflar birbirinden manevi tazminat isteyebilmektedir. Aynı zamanda manevi tazminat isteminde “kusur” da önem arz etmektedir. Nişanın bozulması nedeniyle kişilik hakları zarar gören taraf ,kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat isteyebilmektedir.
Manevî tazminat
Madde 121- Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
Maddi Tazminat; Nişanlı taraflardan birisi haklı bir sebep olmadan nişanlılığı sona erdirirse, kusuru olmayan diğer taraf, ana ve baba onlar gibi davrananlar haklı bir sebep olmadan nişanı sona erdirdiği için evlenmek için yaptığı harcamaları ve nişan için yaptığı harcamaları haklı bir sebep olmadan sona erdiren taraftan isteyebilmektedir.
Maddî tazminat
Madde 120- Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.
Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.
Nişanlılıkta zamanaşımı süresi var mıdır?
Nişanlılıkta, nişanlılığın sona ermesinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur. Türk medeni Kanunu’nun 123.maddesinde açıkça düzenleme altına alınmıştır.
Zamanaşımı
Madde 123- Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları, sona ermenin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.