KAMULAŞTIRMA NEDİR?
Kamulaştırma, genellikle devletin veya yetkili bir kurumun, kamusal yarar veya stratejik amaçlar doğrultusunda özel mülkiyete sahip bir taşınmazın tamamına veya bir kısmına , kararlaştırılan bedeli ödeyerek el koyması veya taşınmaz üzerinde irtifak hakkı kurulması işlemidir. Kamulaştırma genellikle kentsel dönüşüm projeleri, enerji nakil hattı, altyapı geliştirmeleri, yol genişletme projeleri gibi büyük ölçekli projelerde kullanılır. Kamulaştırma işlemi, genellikle yasal prosedürlere tabidir ve mülk sahiplerine adil bir tazminat ödenmesini gerektirir. Bu işlem, kamu yararı ile özel mülkiyet hakları arasındaki dengeyi korumak adına yapılır. Aynı zamanda Anayasa’da Kamulaştırma konusu madde 46’da şu şekilde düzenlenmiştir ; ”Devlet ve kamu tüzel kişileri, kamu yararının gerektirdiği hâllerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir. ”
ACELE KAMULAŞTIRMA NEDİR?
Acele kamulaştırma, normal kamulaştırma sürecinden farklı olarak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ya da kanunlarda sayılan özel durumlarda hızlandırılarak yapıldığı kamulaştırma uygulamasına denir. Devletin veya yetkili kurumların mülkiyet hakkını veya irtifak hakkını hızla elde etmesini sağlayan bir yöntemdir. Bu süreçte, genellikle normal prosedürlerden daha hızlı bir şekilde hareket edilir ve kamulaştırma işlemi için gerekli olan yasal süreçler kısaltılabilir veya bazı adımlar atlanıp kamulaştırma işleminden sonra yapılabilir.
Acele kamulaştırma genellikle acil altyapı ihtiyaçları, doğal afetlerin neden olduğu zararlar, enerji nakil hatları veya kamu güvenliği gibi acil durumlarda kullanılır. Bu durumda, normal kamulaştırma sürecinin uzunluğu ve karmaşıklığı nedeniyle beklenen hızlı müdahaleyi sağlamak için acele kamulaştırma yöntemi tercih edilir.
Ancak acele kamulaştırma sürecinde de mülk sahiplerinin adil bir tazminat alması gerekmektedir. Bu süreçte hız ön planda olsa da, mülkiyet hakkı da korunmalıdır. Bu nedenle, acele kamulaştırma süreci de yasal düzenlemelere tabidir ve belirli koşullara bağlı olarak uygulanır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun “Acele Kamulaştırma” Başlıklı 27. Maddesine Göre:
Acele kamulaştırma
Madde 27 – 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın (Değişik ibare: 24/4/2001 – 4650/15 md.) 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına (Değişik ibare: 24/4/2001 – 4650/15 md.) 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.[27][28]
(Ek fıkra: 19/4/2018-7139/29 md.) Mahkemece verilen taşınmaz mala el koyma kararı tapu müdürlüğüne bildirilir. Taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temlikinin yapılamayacağı hükmü tapu kütüğüne şerh edilir. El koyma kararından sonra taşınmaz mal 20 nci madde uyarınca boşaltılır.
Bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.
ACELE KAMULAŞTIRMA SÜRECİ VE AŞAMALARI NELERDİR?
Acele kamulaştırma süreci, normal kamulaştırma sürecinden farklı adımlar içerir ve genellikle daha hızlı bir şekilde gerçekleşir. Bir acele kamulaştırma uygulama sürecinin ana adımları şu şekildedir:
- İdarenin, taşınmazın bulunduğu Asliye Hukuk Mahkemesinde açacağı değişik iş dosyasıyla tespit davasında bilirkişi raporu alınarak taşınmazın bedeli ile kamulaştırma ve irtifak hakkı kurulacak kısımların bedeli belirlenir.
- Belirlenen bu bedel taşınmaz malikleri adına banka hesabına depo edilir. Bu süreç içerisinde bu bedellere itiraz etmek mümkün değildir. İtiraz süreci daha sonra başlayacaktır.
- İdare tarafından bankaya depo edilen acele kamulaştırma bedeli taşınmaz malikleri tarafından nüfus cüzdanı ibraz edilerek tahsil edilir. Hak sahiplerinin bu bedeli tahsil etmiş olmaları itiraz sürecini etkilemez.
- Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olan tespit davası sonuçlandıktan sonra , taşınmaz maliklerine ilgili dava dosyası tebliğ edilir.
- İlgili İdare, tespit edilen bedeller üzerinden anlaşma sağlanması amacıyla taşınmaz maliklerine uzlaşmaya çağrı tebligatı gönderir. Belirlenen tarihte uzlaşma toplantısı yapılır. Mahkemece belirlenen bedel malikler tarafınca kabul edilirse anlaşma tutanağı düzenlenir. Ancak belirlenen bedel malikler tarafınca kabul edilmezse uzlaşma sağlanmadığına dair tutanağa bağlanır.
- Anlaşma sağlanması durumunda ilgili idare uzlaşma toplantısından en fazla 45 gün sonrası içinde ilgili taşınmazın idare adına tescili ve malikin ilgili taşınmazdan ferağda bulunması üzerine taşınmaz ilgili idare adına tescil edilir.
- Anlaşma sağlanmaması durumunda; ilgili idare, Asliye Hukuk Mahkemesinde 6 ay içinde bedel tespit ve tescil davası açar . Ve bu dava mahkeme tarafından taraflara tebligat yapılarak bildirilir. ( Bedel Tespit ve Tescil Davası hakkında detaylı bilgi aşağıdadır.)
ACELE KAMULAŞTIRMA YAPILACAK DURUMLAR VE ŞARTLARI NELERDİR?
Türkiye’de kamulaştırma, devletin kamu yararı için özel mülkiyete el koyması anlamına gelir. Acele kamulaştırma ise, olağan kamulaştırma sürecinden farklı olarak hızlı bir şekilde gerçekleştirilen bir tür kamulaştırmadır. Acele kamulaştırma Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ve kanunlarda sayılan özel durumlarda genellikle acil bir durum söz konusu olduğunda veya bir projenin zamanında tamamlanması gerektiğinde kullanılır.
Acele kamulaştırma yapılabilmesi için bazı şartlar bulunmaktadır. Kamulaştırma Kanunun 27. maddesinde acele kamulaştırma yapılabilecek haller tahdidi/sınırlı olarak sayılmıştır. Kamulaştırma kanununun bu maddesinde belirtilen haller dışında acele kamulaştırma işlemi yapılabilmesi mümkün değildir. Madde 27ye göre
- 3634 Sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına ilişkin durumlarda,
- Aceleliğine Cumhurbaşkanlığı tarafından karar alınacak hallerde,
- Özel Kanunlarda öngörülen durumlarda, acele kamulaştırma yapılabilir.
TESPİT VE TESCİL DAVASI
Acele el koyma kararından sonra, davalı idarenin 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 10. maddesine dayanılan tespit ve tescil davası açması gerekmektedir. Çoğunlukla idareler tarafından bu kurala riaet edilmemekte ve taşınmaza el konularak malikin tasarruf hakkı tamamen ortadan kaldırılmış olmasına rağmen taşınmazın idare adına tescili yapılmamaktadır. Bu durum malikin mağduriyetine sebebiyet vermektedir. Yargıtay İçtihatlarında da görüleceği üzere 2942 sayılı kanununun 27. maddesi tespit edilen bedel kamulaştırma bedeli değil tarafların uzlaşmaması ya da tapuda ferağ verilmemesi adına idarece aynı kanunun 10. maddesine göre açılan tespit ve tescil davasında aynı kanunun 15/son maddesine göre dava tarihi itibariyle taşınmazın bedeli tespit edilmektedir
İdarenin el koyma kararından sonra makul bir süre içerisinde bedel tespit ve tescil davası açmaması durumunda ortaya çıkan durum tam olarak kamulaştırmasız el koymadır. Zira kanunun gerekli kıldığı işlemler tamamlanmadığından ortada ki gerekli bir kamulaştırma işleminin varlığından söz edilemez. Yine Yargıtay acele el koyma kararından sonra 6 aylık makul süre içerisinde bedel tespiti ve tescil davası açılmaz ise taşınmaz malikinin kamulaştırmasız el atma davası açma hakkı vardır şeklinde hüküm kurmuştur.
Acele kamulaştırma yapılacak durumlar ve şartlar, genellikle ilgili mevzuata ve olayın özelliğine göre belirlenir. Ancak, genel olarak, kamu yararı gözetilirken, özel mülkiyet haklarına saygı duyulması ve adil bir tazminatın sağlanması önemlidir .Detaylı bilgi için iletişimize geçebilirsiniz.