Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

MAL REJİMİ NEDİR ?

Evliliğin malvarlığına ve mülkiyet hakkına etkileri mal rejimleri adı verilen bir hukuki statü içerisinde değerlendirilir.

Eşlerin evlilik birliği süresince edindikleri tüm mallar, dahil oldukları mal rejimi kapsamında değerlendirilir. Bunun sonucu olarak da boşanma veya aşağıda sayacağımız diğer sebeplerin varlığı halinde söz konusu mal rejiminin tasfiyesi ve bu malların eşler arasında mal rejimi kurallarına uygun bir
şekilde paylaştırılması gerekmektedir.

MAL REJİMİNİN TÜRLERİ NELERDİR ?

Türk Medeni Kanunumuzda düzenlenen mal rejimleri şunlardır :

  • Edinilmiş mallara katılma rejimi,
  • Mal ayrılığı rejimi,
  • Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi,
  • Olağanüstü mal rejimi,
  • Mal ortaklığı rejimi olarak yer almaktadır.

Ülkemizde yasal mal rejimi, eşler arasında başka bir mal rejimi kararlaştırmadıkları durumda edinilmiş mallara katılma rejimidir.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi : Eşlerin seçimlik mal rejimlerinden birini seçmemesi halinde edinilmiş mallara katılma rejimi, yasal mal rejimi olarak evlilik birliği içerisindeki taraflar arasındaki malvarlığı ilişkisini düzenler. Evlilik birliğinin kurulmasından itibaren edinilen mallar üzerinde eşlerin katılma alacakları söz konusu olacaktır. Bunun yanında eşlerin kişisel eşyaları üzerindeki hakları saklıdır. Boşanma sonrasında eşler, malvarlığı değerleri üzerinden katılma alacaklarını elde edecekleri gibi diğer eşte bulunan kişisel eşyalarını da talep edebileceklerdir. Edinilmiş mallara katılma rejimine göre evlilik birliğinin kurulması akabinde edinilen tüm mallar, hangi eşin üzerine kayıtlı olursa olsun, eşit paylarla her iki eşe de ait olmaktadır.

  • Eşin çalışmasının karşılığı olan edinimler,
  • Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
  • Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
  • Kişisel malların sağladığı gelirler ve
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerleri kapsar.

Yani yukarıda saymış olduğumuz tüm hak ve alacaklar, hangi eşin üzerine kayıtlı olursa olsun, eşlerin ortak malvarlığı değerleri içerisinde değerlendirilirler.

Mal Ayrılığı Rejimi :Bu mal rejiminde, eşlerden her biri , yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim , yararlanma ve tasarruf haklarını korur. Yani eşler evlilik birliği içerisinde evli olmayan çiftler gibi kendi mallarını üzerinde hak sahibidirler ve tamamen bağımsızdırlar. Söz gelimi evlilik birliği içerisinde bir taşınmaz satın alınmış olsa dahi o taşınmaz tapuda kimin üzerine kayıtlıysa o eşe ait olur. Kural olarak diğer eşin taşınmaz üzerinde herhangi bir hakkı yoktur.

Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi : Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin yer edinmesi, eşlerin herhangi bir süreçte evliliklerini bitirmesi durumunda eşit olarak paylaştırılacağı, anlamına gelir. Yani ailelerin ortak olarak kullanımında bulunan çeşitli mallar ya da ailenin genel olarak ekonomik geleceğini zarar eden mallar, paylaşmalı olarak dağıtılır. Burada yapılan yatırımlar aynı zamanda tasfiye sırasına eşit olarak pay edilir.

Mal Ortaklığı Rejimi : Bu mal rejiminde eşlerin kişisel eşyaları yine kendilerine aittir. Ancak kişisel eşyalar dışında, eşler tarafından ortaklık dışında tutulmamış olan her eşya eşlerin ortak eşyası sayılır. Eşlerin bu ortaklık eşyaları üzerindeki hakları bölünemez bir bütün olarak ele alınır ve elbirliğiyle mülkiyet söz konusu olur.

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİNİ SONA ERDİREN SEBEPLER ?
Edinilmiş mallara katılma rejimini sona erdiren sebeplerin kendi içerisinde sınıflandırılması mümkündür. İlk olarak edinilmiş mallara katılma rejimini sona erdiren sebeplerin bir kısmında, mal rejimi eşler arasındaki evliliğin sona ermesiyle birlikte sona ermektedir. Bunlar, “eşlerden birinin ölümü”, ve “mahkeme tarafından evliliğin sona erdirilmesi” dir.

Edinilmiş mallara katılma rejimini sona erdiren sebeplerin diğer kısmında ise eşler arasındaki evliliğin sona ermemesine rağmen edinilmiş mallara katılma rejimi sona ermektedir. Bunlar, “eşlerce başka bir mal rejiminin kabul edilmesi” ve “mahkeme
tarafından mal ayrılığı rejimine geçilmesine karar verilmesi” dir.

BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI NASIL OLUR ?

Boşanmada mal paylaşımında temel kural evlilik birliği devam ederken edinilmiş malların yarı yarıya paylaşılmasıdır. Ancak eşlerin kişisel malları bu kapsamın dışındadır. Kişisel mal kimin ise boşanmadan sonra onda kalmaya devam eder. Eşlerin sahip olduğu kişisel mallar kanundan ya da eşler arasında yapılmış sözleşmeden ötürü olabilir. Kanundan doğan kişisel mallar TMK m.220’de şöyle sıralanmıştır:

  • Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
  • Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
  • Manevî tazminat alacakları,
  • Kişisel mallar yerine geçen değerler.

Kanun ayrıca eşlere, edinilmiş mallara dâhil olması gereken bir mesleğin yürütülmesi ya da işletmenin çalışmasından elde edilen malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kararlaştırma imkânı tanımıştır. Eşler yine sözleşmeyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara değil kişisel mallara dâhil olacağını kararlaştırabilir.
Boşanmada mal rejiminin tasfiyesi, tarafların anlaşmalı veya çekişmeli boşanmış olmaları hallerine göre üç farklı şekilde gerçekleştirilebilmektedir:

Taraflar, anlaşmalı boşanma davası yolunu tercih etmişlerse, anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak da detaylı olarak açıklamalarda bulunup aralarında geçerli olan mal rejimini kendi rızalarına uygun bir şekilde tasfiye edebilirler,

Anlaşmalı boşanma yolunu tercih etmiş olan taraflar, düzenlemiş oldukları anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin açıklamalarda bulunmamışlarsa, anlaşmalı boşanma davasının kesinleşmesi akabinde mal rejiminin tasfiyesi davası açmak suretiyle mal rejiminin mahkeme tarafından tasfiye edilmesini talep edebilirler,

Çekişmeli boşanma davası sonucunda nihai karar verilmiş ve karar kesinleşmiş ise, boşanan tarafların her biri mal rejiminin tasfiyesi davası açabilir ve mahkeme tarafından mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini sağlayabilir.

BOŞANMADA HANGİ MALLAR PAYLAŞILIR ?
Boşanma davasında mal paylaşımı edinilmiş malvarlığının paylaşılmasıdır; her eşin evlilik boyunca karşılığını vererek edindiği mal (ortak değerler), evliliğin bitmesi halinde eşler arasında paylaşılır.
TMK m. 219 metnine göre;
“Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği değerlerdir.”

  • Eşin çalışması karşılığı hak kazandığı maaş veya ücret,
  • Kişisel malların gelirleri,
  • Çalışma gücünün kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ödenen tazminatlar,
  • Şirket hisseleri, borsa hisse senetleri, kripto paralar vb. mallardan edinilen gelirler,
  • İkramiye, prim vb. ödemelerden elde edilen gelirler,
  • Kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, iş kazası tazminatı ödemeleri,
  • Emekli ikramiyesi, bireysel emeklilik sisteminden edinilen gelirler,
  • Kira geliri, temettü gelirleri,
  • Evlilik birliği içerisinde kişisel mallar satılmaksızın edinilen otomobil, gayrimenkul vb. malvarlığı değerleri,
  • Evlilik birliği içerisinde kurulan şirket payları
    Bu örnekler, saymış olduklarımız ile sınırlı olmayıp, her somut olay özelinde ayrı ayrı değerlendirme ve tespit yapılmalıdır.

BOŞANMADA HANGİ MALLAR PAYLAŞILMAZ ?
Eşlerden birine miras kalan, bağışlanan şeyler, eşlerin kişisel malları, ziynet eşyaları, eşlerin herhangi bir sebeple aldıkları manevi tazminat ödemeleri, evlilik öncesinde eşler tarafından edinilmiş olan her türlü mallar(evlilik birliği boyunca bu mallardan elde edilen gelirler hariç olmak üzere) mal paylaşımına konu edilemeyen mallardır.

MAL PAYLAŞIMINDA HESAPLAMA NASIL YAPILIR?
Açılacak olan mal paylaşım davasında öncelikle tespiti sağlanacak olan husus, taraflar arasındaki mal rejiminin hukuki statüsünün belirlenmesi olacaktır. Çünkü mal paylaşımı yapılırken, taraflar arasında evlilik birliği süresince yürürlükte bulunan mal rejimine göre paylaşım gerçekleştirilir.

Edinilmiş mallara katılma rejiminde, ilk olarak eşlerin kişisel eşyalarının mülkiyeti, bu kişisel eşyalara sahip olan eşler üzerinde bırakılır. Sonrasında evlilik birliği içerisinde(2002 yılı sonrası) edinilmiş olan malvarlığı değerleri eşler arasında eşit bir şekilde bölüştürülür. Buna eşlerin katılma alacağı denmektedir.

Katkı payı alacağı hesabında, tarafların gelirleri ile evlilik birliği süresince evliliğin ekonomik bütünlüğüne katkıları gözetilerek hesaplama yapılır ve her iki tarafın toplam tasarruf miktarı içindeki katkı oranı bulunur.

Değer artış payında da aynı katkı payı alacağında olduğu gibi, bir eşin, diğer eşin malvarlığına sağladığı değerlerin artış payı talep edilebilecektir ancak bu iki alacak arasında uygulamaya dair de çeşitli farklar bulunmaktadır. Örneğin değer artış payında faiz karar tarihinden itibaren işleyecektir, katkı payı alacağında ise faiz tarihi olarak dava tarihi esas alınmaktadır.

MAL REJİMİNİN TASFİYESİNE İLİŞKİN DAVA AÇILABİLMESİ ŞARTI NEDİR?
Mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir davanın açılabilmesi için, taraflar arasındaki mevcut mal rejiminin sona ermesi gerekir. Mal rejimin sona erme anı önem taşımaktadır. Nitekim edinilmiş mallara katılma rejiminde mal rejimin devamı süresince edinilmiş mallar dikkate alınır. Mal rejimi sona erdikten sonra edinilen mallar tasfiyede hesabı katılmamaktadır.

Bekletici Mesele:
Boşanma, evlenmenin iptali veya olağanüstü mal rejimine geçilmesi davalarından birisi açılmış ancak henüz derdest (yargılama süreci devam etmekte) ise; açılmış bulunan mal rejiminin tasfiyesine yönelik davalar, devam eden davaların (boşanma ve diğer) sonucunu bekleyecektir. Boşanma, evlenmenin iptali veya olağanüstü mal rejimine geçiş davaları mahkeme tarafından kabul edilir ve bu kararlar kesinleşirse; mal rejiminin tasfiyesine yönelik davalar da esastan incelenip hüküm kurulabilecektir.

MAL REJİMİ TASFİYESİ DAVALARINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Yasal mal rejimi davalarında Aile Mahkemeleri görevli mahkemelerdir. Yetkili mahkeme ise, TMK’ nın 214.maddesine göre “mal rejimi ölümle sona ermiş ise ölenin son yerleşim yeri mahkemesi; boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi halinde bu davalarda yetkili olan mahkeme; diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi” yetkili mahkemedir. Bu yetki kuralı kural olarak kesin yetki kuralı değildir, bu nedenle yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi şarttır. Ancak evliliğin ölümle son bulduğu durumlarda yetkili mahkemenin kesin olup olmadığı öğretide tartışmalıdır. Yargıtay bu durumda “ölenin yerleşim yeri” mahkemesinin kesin yetkili olduğuna karar vermektedir.

MAL REJİMİ TASFİYESİ DAVALARINDA ZAMANAŞIMI
Bu davalarda öğretide farklı görüşler olsa da Yargıtay kararlarına ve genel kabule göre TBK’nın 146.maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Zamanaşımının başlangıcı mal rejiminin sona erme tarihidir. Örneğin, boşanma davası açılmış ise boşanma davasının açılma tarihi on yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihidir. Evlilik ölüm ile son bulmuşsa ölüm tarihi zamanaşımının başlangıç tarihidir.

MAL REJİMİ TASFİYESİ DAVALARI NE KADAR SÜRER ?
Boşanmada mal paylaşımı davası ne kadar sürer sorusuna net bir cevap verilemez. Mal paylaşımı davasının görülebilmesi için öncelikle çekişmeli boşanma davasının kesinleşmesi beklenecektir. Sonrasında görülecek olan mal rejiminin tasfiyesi davası ise ortalama olarak 6 ay-2 yıl arasında sürebilmektedir.

Leave a comment