Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Miras hukuku, gerçek bir kişinin ölümü sonrasında onun mal varlığının kimlere hangi koşullarla nasıl paylaşılacağını düzenleyen hukuki bir alandır. Gerçek kişinin tüm malvarlığı aktif ve pasifleri ile birlikte onun ölümü anında kendiliğinde bütünüyle yasaca veya miras bırakanca belirlenmiş mirasçılara geçer. Bu alandaki temel ilkeler, mirasçıların hak ve sorumluluklarını belirler ve adaletli bir miras paylaşımını sağlamayı amaçlar.

Miras Hukukunun Temel Kavramları:

1. Miras: Miras, bir kişinin vefatı sonrasında geride bıraktığı mal varlığını ifade eder. Bu mal varlığı, taşınır ve taşınmaz malları, alacakları, borçları ve diğer mülkiyet haklarını içerir.

2. Mirasçı: Mirasçı, vefat eden kişinin mirasını alacak olan kişiyi ifade eder. Yasal mirasçılar, genellikle çocuklar, eş ve diğer yasal varislerdir. Ayrıca, vasiyetnamede belirlenen kişiler de mirasçı olabilir.

3. Miras Bırakan: Ölümü ile birlikte kendisine ait terekeyi mirasçılarına bırakan kişidir. Miras bırakan mutlaka gerçek kişi olmalıdır.

4. Tereke : Miras bırakanın ölümümde mirasçılarına geçen aktif pasif malvarlığının tümüne tereke denir.

3. Yasal Miras Payları: Yasal miras payları, mirasın yasal mirasçılar arasında nasıl paylaşılacağını belirleyen hukuki standartlardır. Yasal miras payları, genellikle kanunlarla belirlenir ve miras bırakanın aile yapısına göre değişiklik gösterebilir.

4. Vasiyetname: Vasiyetname, bir kişinin vefatı halinde mal varlığının nasıl dağıtılacağını belirten hukuki bir belgedir. Vasiyetnamede miras bırakanın isteği doğrultusunda belirtilen talimatlar, yasal miras paylarını değiştirebilir veya belirli kişilere özel miraslar bırakabilir.

5. Mirasın Devri: Mirasın devri, vefat eden kişinin mal varlığının yasal mirasçılara transfer edilmesini ifade eder. Bu süreç, mirasın paylaşımını ve mirasçıların haklarını düzenleyen yasal prosedürleri içerir.

6. Borçlar ve Yükümlülükler: Miras hukukunda, mirasçılar sadece mirasın varlıklarını değil, aynı zamanda miras bırakanın borçlarını ve yükümlülüklerini de devralırlar. Bu, mirasın adil bir şekilde paylaşılmasını sağlamak ve borçların düzenli bir şekilde ödenmesini temin etmek amacıyla önemlidir.

7. Mirasın Paylaşım Süreci: Mirasın paylaşım süreci genellikle mahkeme tarafından yönetilir. Mahkeme, yasal prosedürleri izler ve mirasın adil bir şekilde paylaşılmasını sağlar. Bu süreç, mirasın paylaşımında ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları çözmek için önemlidir.

Miras Hukukunda Temel Ayrım: Yasal Mirasçılık- İradi Mirasçılık

Miras hukukunda temel ayrım genellikle yasal mirasçılık ve iradi mirasçılık arasında yapılmaktadır. Bu iki kavram, bir kişinin ölümü durumunda mirasının nasıl dağıtılacağına dair farklı mirasçılık düzenlemelerini ifade eder.

  1. Yasal Mirasçılık : Yasal mirasçılık, bir kişinin ölümü halinde miras bırakanın kanuni varislerinin belirli bir yasal düzenlemeye göre mirası paylaşma hakkına sahip olduğu bir sistemdir. Yasal mirasçılık, genellikle aile üyeleri arasında belirli bir sıra ve oranda miras paylaşımını öngören yasal düzenlemelere dayanır. Bu düzenlemeler, örneğin bir kişinin eşi, çocukları, ebeveynleri gibi belirli mirasçıları öncelikli olarak belirleyebilir.Yasal mirasçılık, kişinin isteğine veya iradesine bağlı olmayan, devlet tarafından belirlenen bir düzenlemeyi ifade eder. Özellikle bir kişi vasiyet yapmamışsa veya vasiyeti geçersizse, yasal mirasçılık kuralları devreye girer.
  2. İradi Mirasçılık ( Miras Bırakanın Ölüme Bağlı Tasarrufuna Dayanan Mirasçılık): İradi mirasçılık ise miras bırakanın isteğine bağlı olarak vasiyetname ile belirlenen mirasçılık düzenlemesini ifade eder. Kişi, ölümünden sonra mal varlığının nasıl dağıtılmasını istediğini yazılı bir vasiyetname ile ifade edebilir. Bu durumda, vasiyetnamede belirtilen düzenlemelere göre miras dağıtılır.İradi mirasçılık, kişinin kendi iradesine dayandığı için daha esnek bir yapıya sahiptir. Ancak, belirli hukuki kurallara ve geçerlilik şartlarına uyulması gerekmektedir. Ayrıca, vasiyetname ile belirlenen düzenlemeler yasal mirasçılık düzenlemelerini aşamaz ve belirli sınırlamalara tabidir.

MİRAS PAYLAŞIMI NASIL YAPILIR?

Miras paylaşımı, mirasçıların oybirliği ile anlaşmalarıyla yani aralarında yapmış oldukları miras taksim sözleşmeleri veya gerekli oybirliği sağlanamadığı ,anlaşma olmadığı durumlarda yargıya taşınarak yapılmaktadır.

Miras Taksim Sözleşmeleri:

Bir mirasın paylaşımıyla ilgili olarak mirasçılar arasında anlaşmaya varılmasını düzenleyen hukuki belgelerdir. Bu sözleşmeler, mirasın belirli bir düzen içinde ve taraflar arasında açık bir anlayışa dayalı olarak bölüştürülmesini sağlamak amacıyla kullanılır. Miras taksim sözleşmeleri, miras hukukuna uygun olarak hazırlanmalı ve genellikle bir avukatın gözetiminde oluşturulmalıdır.

Miras taksim sözleşmeleri hakkında genel bilgiler:

  1. Gönüllü Olarak Yapılır:
    • Miras taksim sözleşmeleri, mirasçılar arasında bir anlaşma sağlamak için gönüllü bir şekilde yapılır.
  2. Taraflar Arasındaki Anlaşmaya Dayalıdır:
    • Sözleşme, mirasçılar arasında varılan anlaşmaya dayanır. Taraflar, mirasın nasıl bölüştürüleceği, hangi malın kimin payına düşeceği gibi konularda anlaşırlar.
  3. Hukuki Güvence Sağlar:
    • Miras taksim sözleşmeleri, taraflar arasındaki anlaşmaya hukuki bir çerçeve sağlar. Bu sayede sözleşme, gelecekte olası anlaşmazlıkları önlemeye yardımcı olabilir.
  4. Vasiyetnamenin Etkisi:
    • Eğer vefat eden kişinin bir vasiyetnamesi varsa, miras taksim sözleşmesi, vasiyetnamedeki hükümlere uygun olarak hazırlanmalıdır. Vasiyetname ile çelişen hükümler içermemelidir.
  5. Noter Onayı:
    • Miras taksim sözleşmeleri genellikle noter onayına tabi tutulur. Noter onayı, sözleşmenin taraflar arasında serbest iradeleriyle yapıldığını doğrular.
  6. Bağlayıcıdır:
    • Bir kez imzalandığında ve noter onayı aldığında, miras taksim sözleşmesi bağlayıcı hale gelir. Taraflar, sözleşmeye uygun olarak mirası paylaşmak zorundadır.

Miras taksim sözleşmeleri, mirasın paylaşım sürecini düzenlemek ve taraflar arasında güven oluşturmak için kullanışlı olabilir. Ancak, bu tür sözleşmelerin hazırlanması ve uygulanması ciddi hukuki konular içerdiğinden, bir avukatın danışmanlığı genellikle önerilir. Ayrıca, yerel yasal düzenlemelere ve yürürlükteki kanunlara uygun olarak hazırlanmalıdır.

ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI (İzale-i şuyu)

Mirasın paylaşımıyla ilgili olarak ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümü için açılan bir hukuki süreçtir. İzale-i şuyu, Türk hukuk sisteminde “ortaklığın giderilmesi davası” olarak adlandırılan bir hukuki kavramdır. Bu dava, ortaklığın sona erdirilmesi ve mal varlığının bölüşülmesi amacı taşır. Türk Medeni Kanununun 576. maddesi gereği mal paylaşımı konusundaki uyuşmazlıklarda görevli ve yetkili mahkeme ölen kişinin son yerleşim yerinin bağlı bulunduğu yargı çevresindeki sulh hukuk mahkemesidir. Mirasçılardan herhangi biri veya tümü bu davayı murisin son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesinde açabilmektedir.

İzale-i şuyu davası, mahkemenin taraflar arasındaki ortaklık ilişkisini çözmesi ve malvarlığını adaletli bir şekilde bölmesi amacını taşır. Bu süreç genellikle avukatlık hizmetleri gerektirir ve uzman bir hukuk profesyoneliyle çalışmak önerilir.

#Miras Hukuku

#Miras Sözleşmesi

#Ortaklığın Giderilmesi

#Miras Paylaşımı

1 Comment

  • Elif
    Posted 29 Ocak 2024 at 11:48

    Çok faydalı bir yazı olmuş, ellerinize sağlık 👏

Leave a comment